{ "title": "Obezite Cerrahisi", "image": "https://www.cerrahi.gen.tr/images/Obezite-Cerrahisi-45.jpg", "date": "20.01.2024 04:44:41", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Obezite cerrahisi, beden kitle endeksi 35'in üzerindeki kişilere Uzman denetiminde uygulanan beslenme, egzersiz ve ilaç tedavileri sonucunda kilo vermede başarısız olunması durumunda uygulanır. Bunun dışında beden kitle endeksi 30 ve üstünde olan kişilerde ise diyabet, yüksek tansiyon, uyku apnesi gibi rahatsızlıkları bulunan kişilere de uygulanabilir. Bu kişilerde yaşam kalitesinin yükseltilmesi için obezite cerrahisi başarılı sonuçlar verir. Hastalar açısından hangi operasyonun uygun olduğuna yapılacak muayene ve tetkikler sonucunda karar verilir. Ayrıca doğurganlık çağındaki kadınlar bu ameliyatları olmak için, mutlaka Uzman bir doktora danışmalıdır. Bunun sebebi operasyon geçiren kadınların 2 yıl süreyle gebe kalmaması gerektiği içindir. Obezite cerrahisi kapsamında laparoskopik ve robotik cerrahi yöntemleri kullanılabilir. Bu yöntemler açık cerrahiyle kıyaslandığında, hastalardaki iyileşme sürecini kısaltan, konforlu bir tedavi sunar.

Obezite cerrahisi kapsamında uygulanan yöntemler

Mide kelepçesi (Mide bandı): bu yöntem yemek borusuyla midenin birleşiminin hemen altına, mide çevresine silikon gastrik bant yerleştirilmesi suretiyle uygulanır. Bu midenin hacminde küçülmeye neden olur. İçi uzun bir balona, bisiklet lastiğine benzeyen bant, ince bir tüple cildin altına yerleştirilen porta bağlanır. Yapılan ameliyattan 1 ay kadar sonra cilt altındaki bu porttan balon serum enjeksiyonları yapılarak şişirilir. Bu sayede ameliyatın ardından mide geçişi boyutları kolayca değiştirilmektedir. Böylece hastalar daha az yemek yiyerek tokluk hissederler. Obezite cerrahisinde bu yöntem laparoskopik olarak uygulanır. Hastaya küçük kesiler yapıldığı için, iyileşme ve normal yaşama dönüş süresi kısadır. Bu operasyonun ardından 18-24 ay içinde hastaların kilosunda %60-80 oranında azalma olur. Eğer mide bandı sorun yaratmazsa, hastalarda tekrar kilo alma problemi yaşanmaz.

Gastrik sleeve: bu yöntem mide hacminde küçülmeye neden olup, kişinin az yemek yiyerek tok kalmasına yardımcı olur. Operasyonda midenin bir kısmı alınmakta ve tüp şeklinde olan mide oluşturulmaktadır. Bu nedenle tüp mide ameliyatı olarak da bilinir. Laparoskopik yöntemle küçük kesiler açılarak uygulanır.

Gastrik bypass: Midenin bypass edildiği bu operasyonda, midenin hacmi küçültülür ve mide ince bağırsağa dikilir. Bu midede besinlerin bir bölümü emilmeden bağırsaktan dışarı atılır. Hastaların az besine doyması sağlanır. Yani hastanın yediği besinlerin hepsi emilmez.

Obezite cerrahisi riskleri ve komplikasyonları nelerdir?

Bu konuda yapılan araştırmalarda obezite cerrahisinin uygulandığı hastalarda aynı zayıflama diyetlerinde olduğu gibi beslenme alışkanlıklarının olmasını, yaşam tarzında değişiklik yapmaları gerektiğini, aktif bir yaşam sürmelerinin gerektiği belirlenmiştir. Ameliyatın ardından hastaların her istediğimi yerim düşüncesinde olmaması, katı ve sıvı yiyecekleri birlikte tüketmemesi, asitli içecek içmemeleri gerekir. Bu kurallara uyulduğu takdirde alınan sonuçlar daha başarılı olur. Ameliyat olma kararının iyi bir araştırmayla, danışarak alınması gerekir. Obezite cerrahisi nedeniyle hastalarda oluşabilecek sorunlar ise;
Obezite cerrahisi sonrasında oluşabilecek bu sorunlarda bazen antibiyotik tedavisi yeterli olurken, bazen de hastanın tekrar ameliyat edilmesi gerekir. Ayrıca hastalarda verilen kilolar nedeniyle vücutta ani sarkmalar meydana gelebileceği için estetik operasyon gerekebilir. Hastanın yaşam boyu vücuduna takviye olarak vitamin ve mineral desteği alması gerekebilir. Doğal beslenmeyle vücut için gerekli besinler alınamadığından kemik ağrısı olabilir, D vitamini ve kalsiyum eksikliği oluşacağından diş kaybı, ciltte kuruma, kan şekerinin düşmesi, depresyona girme gibi sorunlar gündeme gelebilir. Bu yüzden kişilerin obezite cerrahisi alanda uzmanlaşmış olan bir doktora danışarak, kendisi için en uygun tedavi yönteminde karar kılması gerekir. Bu sayede ameliyattan sonraki olası risklerden korunma oranı da artar.
" } ] }